Havuz sularında mikrobiyal faaliyetleri ve yosunlaşmayı önlemek için kullanılır. Su arıtma ve yüzey temizliği işlemlerinde en geniş antimikrobiyal spektrumu ile bazı bakterilere, mantarlara, virüslere ve alglere karşı etkin bir biyosittir.
Kullanılacak miktar tespit edildikten sonra denge tankına direkt olarak ilave edilebilir veya dozaj pompası ile filtrasyon sisteminden önce dozlanabilir. Periyodik bakımda 100 m3 suya 1 litre uygulanmalıdır.
Yosunlar neden sorunludur?
Yosunlar da tüm diğer su organizmaları gibi havuzun ayrılmaz bir parçasıdır, onların varlığını ya hiç, ya da oldukça büyük bir çaba göstermeden engelleyemezsiniz. Yosun gelişimi az olduğu ya da havuzda dikkat çekici bir üstünlük kurmadığı sürece endişelenmeye gerek yoktur.
Ancak aşırı yosun gelişiminin su üzerinde dramatik bir etkisi vardır: Yosunlar bitkidir ve gün içerisinde oksijen üretirler (ki bu olumlu bir durumdur). Ancak gece saatlerinde bu durum tersine döner ve yosunlar oksijen tüketir. Çok güçlü bir yosun istilası durumunda oksijen içeriği gece saatlerinde tehlikeli ölçüde düşerek bahçe havuzundaki yaşamı tehdit edebilir. Böyle bir durumda havuzun geceleri havalandırılması önerilir.
Yosunlar ışığın etkisiyle (yani gün içerisinde) su bitkilerinde olduğu gibi karbondioksit (CO2) tüketirler. Bu tüketim bazı hallerde suyun pH değerinin (asiditesinin) aşırı yükselerek (pH>9) ortamdaki yaşamı tehdit etmesine yol açar. Yosunlar geceleri tüm diğer bitkiler gibi karbondioksit üretir ve bu da pH değerini düşürür.
Sudaki CO2 miktarı yetersiz kaldığında yosunlar CO2’yi karbonat sertliğinden (KS) çözüp kullanma yeteneğine sahiptir. Bunun sonucunda bu önemli su parametresinde düşüş olur, bu da pH dengesinin bozulmasına yol açar. Artık pH değeri gece saatlerinde düşecek (çoğu zaman yaklaşık 6’lı değerlere), gündüz ise çok yüksek değerlere (10’un üzerinde değerlere) ulaşacaktır ki, bu da havuzdaki tüm canlılar için çok büyük bir sorun demektir.
Not: pH değerinde bir puanlık değişme baz (pH değeri yükseldiğinde) veya asit (pH değeri düştüğünde) miktarında on katlık bir değişim anlamına gelir. İki puanlık bir değişme bu miktarların 100 kat değişmesi, 3 puanlık bir değişme ise 1000 kat değişmesi demektir.
Ve son olarak bakterilerin ölen yosunları bozundururken oksijen tükettiğini de unutmamak gerekir. Bu nedenle yosunlar kendiliğinden ya da aktif mücadele sonucu öldüğünde, su ilaveten havalandırılmalıdır.
Bu süreçler ilk bakışta çok karmaşık gibi görünebilir, ama korkmayın: Eğer adım adım ilerler ve süreçleri tek tek ele alırsanız, bunları anlamak ve kontrol altına almak hiç de zor değildir.
Havuzda hangi yosun türleri bulunur?
Genelde bahçe havuzlarında ortaya çıkan iki yosun grubu vardır:
Havuzun dibinde, kenarlarında, taşların ve bitkilerin üzerinde sabit durumda bulunan ipliksi, yeşil ilâ kahverengimsi renklerde yosunlar. Suda yüzen ve suyun rengini yeşile dönüştüren sakal yosunlar (algler).
Saç yosunları ve sakal yosunları yeşil yosunlar ailesine aittir ve her zaman bol ışıkla besin maddesi fazlalığının bir arada olduğu koşullarda görülürler. Bu nedenle, çoğunlukla güneş ışınımının arttığı ya da çok güçlü olduğu ilkbahar ve yaz mevsimlerinde ortaya çıkarlar.
Burada, yüksek su bitkilerinin gelişimine bağlı zamansal ilişkiler söz konusudur. İlkbaharın başlarında, ışık miktarı arttığında henüz su bitkileri ile beslenme rekabeti yaşanmadığından özellikle sakal yosunları gelişir. Sakal yosunu çiçeklenmesi sona erdikten sonra ikinci kademede yaz başında ve yaz aylarında yüksek su bitkilerinin yanı sıra saç yosunları ortaya çıkar, çünkü bu süreçte havuzun zemini ve su bitkileri daha fazla ışık alır. Bu düzenin işleyişi içerisinde, başta meteorolojik koşullar olmak üzere (soğuk/sıcak ilkbahar), bir çok karşılıklı bağımlılık söz konusu olduğundan, ilgili yosun grubunun mutlaka ortaya çıkması şart değildir.
Bir diğer “yosun türü” de mavi yosun olarak adlandırılan yosun türüdür. Havuzun duvarlarında, zemininde, taşların ve bitkilerin üzerinde (diyatomlarla birlikte) mavi-yeşil veya kahverengimsi, yapışkan tabakalar oluştururlar. Mavi yosunlar aslında yosun değil, ışığı enerji kaynağı olarak kullanan ve hayvan ile bitki arası melez canlılar olan bakterilerdir (siyanobakteriler). Mavi yosunlar su kirliliği çok arttığında ve örn. organik maddeler (yapraklar) çürüyüp bozunduğunda ortaya çıkar.
Bahçe havuzunda ortaya çıkan, örneğin kırmızı yosun gibi diğer yosun türleri daha düşük profilli bir rol oynar ve çoğu zaman bahçe havuzu sahibinin dikkatini bile çekmez.
Yosunların olağanüstü miktarlarda besin maddesini bünyelerine alıp hücrelerinde depoladığını bilmekte yarar vardır. Bir çok yosun türü bu sayede suda ölçülebilen fosfat konsantrasyonunun 100.000 katını, bazıları ise 3,8 milyon katını bünyelerine alıp depolayabilmektedir. Yosunlar bu besin rezervuarını besin maddesi eksikliği durumunda gelişimlerinin engellenmemesi için kullanırlar. Yani bahçe havuzlarının suyunda herhangi bir besin maddesi tespit edilemezken, yosunların hala daha güçlü bir şekilde geliştiği durumlara şaşmamak gerekir.
Havuzdaki yosunlarla nasıl mücadele edilir?
Tabi ki JBL’nin farklı yosun türlerine özel olarak üretilmiş ve yosunlarla başarıyla mücadele eden yosun ilaçları mevcuttur. Ancak: Bu yalnızca kısa süreli bir başarı olur, çünkü yosun ilacı kullanılmasına bağlı olarak ölen yosunlar hücrelerinde depolamış oldukları besinleri salar ve bunlar bir sonraki kuşak yosunlar için besin oluşturur. Bu nedenle daha uzun süreli ve güvenilir bir yosun mücadelesi 3 aşamada gerçekleştirilmelidir:
Yosun ilaçlarının etkisini gösterebilmesi için su stabilize edilmelidir. Yosunlarla hedefe yönelik şekilde mücadele edilmelidir. Başka yosunların gelişmesini önlemek için besin maddeleri bağlanmalıdır.
Değerlendirmeler
Henüz değerlendirme yapılmadı.